Franklin David Woods
Sizleri bu gün seksenlerin başına kalitesiz kenevir ve yanık balata kokusunu içinizde hissedebileceğiniz ,Kuzey California’nın en azılı yerlerinden birine, Oakland’da götüreceğim. Selam ben Crush yani en azından dostlarım bana bu şekilde sesleniyor , lakabımdan memnunum ancak ismim için aynı şeyi söyleyemiyorum.Babamın bana bıraktığı en boktan şey heralde ismimdir .Tam adım “Franklin David Woods Jr.” 1981 California/Oakland doğumluyum.Babam mahallemizde torba tutup gangstercilik oynarken annem ile tanışmış , duyduğuma göre annem babamdan önce Oaktown’ın en ünlü fahişelerindenmiş.Onca yıl sonra AIDS kapmadığı için kendini dünyanın en şanslı kadını olarak görüyor.Aslında katılmıyor değilim bazen öyle hikayeler duyuyorum ki rüyalarıma giriyor.Bağımlı ve göçmen bir aileye sahip olmanın getirdiği özelliklerden en iyisi nedir biliyor musunuz ? Elbette doğuştan klonlama yeteneğine sahip olmak ahbap. Başlarda bende babam gibi mahallede kendime yapacak bir şeyler bulup hayatımı sonlandırırım diye düşünüyordum.Ama sonrasında işlerin o kadar da kolay olmadığını fark ettim.Orta okul yıllarımda uyuşturucu ve türlü kötü alışkanlıklar edindim.Büyüdükçe sokaktaki düzeni daha iyi anlamaya başladım haliyle sorumluluklar artınca tehlikede artıyordu.Küçüklüğümden beri Harley’lere hep ilgi duymuşumdur rolantide titreyen gürültülü bi V-Twin daha ne isteyebilirim.İlk motorum 1997 model bir Springer Softail’di. Yeni yetmeler o zamanlarda genellikle sportster modellerini tercih ediyordu ancak gerçek goatlar tercihini her zaman knucklehead den kullanırdı, benim gibi. Uzun bir süre boyunce sert iç, sert dinle, sert seviş felsefesiyle devam ettim. Ancak artık eski tadını vermemeye başlamıştı ve sürekli hayatımın bir anlamı olup olmadığını düşünmeye başlamıştım. Bunun üzerine hayatımda önemli bir şeyin parçası olmak istediğimi düşünüp orduya katılmaya karar verdim. Askeri okula girdiğimde henüz 19 yaşındaydım, takvimler 1999 yılını gösteriyordu 2 yıllık akademilk ve fiziksel eğitimden sonra Özel Kuvvet’lerde US. Army Ranger 17. Manga’da görev yapmaya hak kazandım ilk görev yerim 2001 Afganistan Harekatıydı.Ekibimle hızlıca kaynaştım ve kendime yeni dostlar edindim.Silahlar, mermiler, bombalar ile birlikte peşimden koşan Azrail’den yaklaşık 11 yıl boyunca kaçtım. 2003 yılında mangam ile birlikte Irak’a gönderildim . Afganistan’dan pek bir farkı olacağını düşünmüyordum ancak Irak başından beri farklı geliyordu .Savaş alanı içerisinde gerekli bilgilendirmeler yapılırken Sayhan Smith adında taze bir asker ile tanıştım.Sahyan bane göre biraz daha tecrübesiz bir askerdi .İlk görev yeri olarak Irak’a gönderilmek yüksek derecede bahtsızlık belirtir ahbap.2005 yılına kadar aralıklarla Irak harekatı devam etti Azrail bunca şey içinde yine başarısız oldu.Bir yandan ordudaki dostlarımla bağlarımı koparmadım, savaş dışında da görüştüm.Pek çok kez suçlu iadeleri için Avrupa’ya gitme şansı buldum açıkçası hayatımımn güzel zamanlarındandı. 2007 yılında bir süreliğine izine ayrıldım bu dönem içerisinde sıcak bir Miami tatili ile kafamı biraz boşaltıp sonrasında da ailemi ziyaret ettim. Bir kaç huzurlu hafta sonrasında görev beni tekrardan yanına çağırıyordu .Her zamanki gibi eğitimler kademeli bir şekilde başladı bizi tekrardan forma sokmaları gerekiyordu.Hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak insan beyni gereğinden fazla kan ve ölüme şahit olursa ne toplumda bir yer edinebilir ne de orduda yer alabilir. Bunca şey sana ne kattı diye sorarsanız her halde size en basit yolla nasıl bir cesetten kurtulabileceğinizi size anlatmaya başlarım. Bahsi geçmişken eğer karşı komşunuz berbat K-POP şarkılarını yüksek sesle evde bağırarak söylüyorlarsa, sizde kendinizi tutamayıp mutfaktan aldığınız et bıçağı ile komşunuzu 32 yerinden bıçaklayıp levye ile başını ezdikten sonra cesedini yok etmek için yollar arıyorsanız ,tavsiyelerim işinize yarayabilir. Eğer garip sadist fantezileriniz varsa ilk iki senaryo işinize yarayabilir ama benim tercihim her zaman kimyanın gücünü kullanmaktır. -Cesedi parçalara bölüp sokak hayvanlarına yedirmek sizi, cesedi kemiklerine kadar ayırma zahmetinden kurtarır. -Cesedi inşaatı yeni başlamış bir mekana götürüp orada bir çukur açın, ardından çukura cesedi koyduktan sonra üstüne çimento dökünüz. Yarın sabaha hiç bir delil kalmayacaktır ve cesedin üstüne artık otel yapılacaktır. -Özet olarak Perklorik asidi (2 litre) cesedin üstüne dökmeniz yeterlidir, fakat bunu sakın ha kendi derinize değdirmeyin boku yersiniz. -Öncelikle bir gaz maskesi takıyoruz, cesedi varsa evdeki plastik kuvetin veyahut leğen benzeri bir kabın içine güzelce yerleştiriyoruz.Üzerine soğuk su tutuyoruz. (yaklaşık 5 dakika) -Ardından üzerine; 50 CC “HCL” (Hidroklorik asit) 50 CC “HBR” (Hidrobromik asit) 50 CC “HNO3” (Nitrik asit) 120 CC “H2SO4” (Sülfürik asit) 50 CC “H2CO3” (Karbonik asit) 70 CC “HCLO4 (Hidrojen klorat) -Döküyoruz.(Yapı marketlerinden çok kolay bir şekilde elde edebilirsiniz.) -Kapıyı kilitliyoruz içerinin hava almamasını gerekiyor yaklaşık 37-38 dakika sonra cesetten eser kalmayacaktır, kemikleri mikroskopla görünür hal alacaktır. -Fakat içeriye 14 saat sonra girin ve küvete iyice sıcak su dökün , işlem tamamdır. K-POP dinleyici komşunuz artık sizin için bir problem değil hikayenin devamına gelecek olursak kulağımda John Fogerty’nin sesi ile birlikte ülkeme hizmet etmeye devam ederken gizemli bir şekilde 2012 yılında 17. Manga’nın silah odasından 4 kasa AR15 Piyade Tüfeği kayboldu, elbette ben çalmadım her ne kadar o bebekleri elimin altında tutmayı çok istesem de ben yapmamıştım .Bu olaydan dolayı tüm Manga görevden uzaklaştırıldı ve konu askeri mahkemeye taşındı Manga’daki tüm askerlerin ifadeleri alındı ve kişisel depoları arandı bunlara evler ve araçlarda dahildi . Dışarı çıkış izinlerimiz soruşturma nedeniyle yasaklanmıştı .Eski alışkanlıklarınızın peşimizi hiç bırakmaması bazen çok sinir bozucu olabiliyor.Evimde yıllar önce sakladığım kötü gün zulamı bulmuşlardı. Yasal sınırı %60 aşacak şekilde Kristal Meth bulundurmaktan 14 ay hapise mahkum edilip ordu hizmetime son verilmişti.Yani ihraç edilmiştim.2013’de iyi hal ve sözde “iyi mahkum” izlenimi ile şartlı tahliye edildim. Hapisten çıktıktan sonra tam anlamıyla boşluğa düşmüştüm. Yıllar boyunca yapmayı bildiğim tek şey olan öldürmekti.Normal birisi gibi McDonalds’da kasiyerlik yapamazdım.Ama malesef ki bazen insanın seçim şansı olmuyor.Bir çok işte gidip çalışmayı denesemde ya iş yeri benimle ilişkisini kesti yada ben dayanamayıp istifa ettim. Ordu benim güvenebildiğim tek ailemdi ne yapacağımı cidden bilmiyordum taa ki aklıma eski dostum Sahyan gelene kadar .Biraz araştırma sonrasında Sahyan ile iletişime geçtim bütün bu olanlar sonrasında bana cidden güvendiğini hissettiğim tek kişiydi.Meşru yollar ile bu hayata devam etmeme imkan yoktu eğer edersem ya bir gün evsizlerin yanında karanlık bir köprünün altında aşırı dozdan ölecektim yada uykumda boğularak öldürüldükten sonra gözlerimi cehennemde açacaktım.Sahyan bana referans olarak cehennemde yanacak ucuz bir ruh olmak yerine cehennemi yönetecek şeytan ile birlikte çalışma imkanı sunacaktı. Gereksiz metaforlar için kusura bakmayın bazen kendimi fazla kaptırabiliyorum.Sahyan’ın vesilesi ile Devils Motorcycle Club ile tanıştım , önümde yaklaşık iki yıl sürecek ,prospectlik ve hangaroundluk dönemi bulunuyor.Bakalım hayat karşımıza daha neler çıkaracak ?