Sean Brien

Sean Brien

Sean O’Brien 1986 yılında Amerika’ya bağlı olan Mississippi’nin Greenwood ilçesinde yüksek gelirli İrlanda kökenli bir ailede dünyaya geldi. Sean’ın babası Cameron IRA örgütünün Amerikadaki büyük Patronuydu. Annesi ise Greenwood Leflore Hastahanesinde çalışan bir hemşireydi Greenwood küçük bir ilçeydi ve burada yaşayan herkes birbirini tanırdı. Sean Ortaokula kadar bu şehirde yaşamaya devam etti. Dersleri pekte iyi olmayan Sean, sürekli sınıf ortalamasının altında kalır ve sınıfını zorla geçerdi. Sean’ın Babası bu durumdan hiç hoşnut değildi çünkü Sean ders dışında her şey ile ilgileniyordu gerçek dünyadan bir haberdi ve Arkadaş ortamından çok etkileniyordu bunun sonucunda Askeri görüşün(Militarizimin) İzlerini taşımaya başladı. Cameron Sean’ın tam bir aptal olduğunu boş bir teneke olduğunu düşünüyordu ve sürekli Babası Cameron bunu vurguluyordu Sean Lisenin sonuna kadar babasının Aşağılamalarına azarlamalarına maruz kaldı. Bir Elmanın diğer yarısı….. Sean lisenin son senesinde bir adet Dodge kullanıyordu ve gayette ortalamanın üstünde bir sürücüydü lisedeki Arkadaşlarıyla beraber kendi aralarında yarışlar düzenlerdiler. Bir gün yarışa bir kız izleyici olarak Sean’ın aracına binmişti kızın ismi Madison’dı Sean gördüğü andan itibaren Madison’dan etkilenmişti O gün Madison’la güzel vakit geçirmişti yarışın sonunda Madison Sean’ın elini tuttu ve elini yavaşça açtı bir kalem ile numarasını Sean’ın eline yazmıştı. O günden sonra neredeyse her gün buluşuyorlardı Öylesine güzel vakit geçiriyorlardı ki Madison Sean’dan ona araç kullanmasını öğretmesini istedi. Her şey mükemmel gidiyordu Fakat Sean’ın aptalca bir fikri vardı Orduya sözleşmeli bir şekilde katılma fikri Bu fikri ailesine ve Madison’a söyleyince bu fikre hem Madison hemde Sean’ın ailesi karşı çıkmıştı Sean herkesin sözünü kulak arkası yapıp Orduya sözleşmeli olarak Katıldı. Bunalım(2004) Sean 18 yaşında ABD Deniz Piyadeleri’ne katıldı İlk gününde Eğitim çavuşunun herkesin içinde söylediği şeyler şunlardı Eğitim Çavuşu: Şu andan itibaren yeşilsiniz! Eğitim Çavuşu: Açık ya da koyu yeşil! Eğitim Çavulu: Anlaşıldı mı? Sean ve Diğerleri: Evet efendim! Eğitim Çavuşu: Sean! Sean: Evet efendim! Eğitim Çavuşu: Dedesi Vietnam’da görev alan böcek sen misin? Sean: Evet efendim! Eğitim Çavuşu: Çarpıcı! Orada ölme cesaretini gösterebilmiş mi bari? Sean: Hayır efendim! Eğitim Çavuşu: Çok yazık! Hiç bahseder miydi? Sean:Bir kez bahsetmişti efendim! Eğitim Çavuşu: Güzel! Demek ki yalan söylememiş! Eğitim Çavuşu: O siyah bok rengi gözlerinle beni mi süzüyorsun? Eğitim Çavuşu: Evet mi? Sean: Hayır efendim! Eğitim Çavuşu: Bana aşık mısın Sean? Sean: Hayır efendim! Eğitim Çavuşu: Sence üniformam bana yakışmıyor mu Sean? Sean: Eğitim çavuşuna üniforması çok yakışmış efendim! Eğitim Çavuşu: Demek homosun ve bana aşıksın, ha? Sean:Homo değilim efendim! Eğitim Çavuşu: Kız arkadaşın var mı Sean? Sean: Evet efendim! Eğitim Çavuşu: Bilemedin orospu çocuğu! Asker kaçağıyla düzüşmekle meşgul! Eğitim Çavuşu: Şınav pozisyonu al… Eğitim Çavuşu: Ve bu ayki her düzüşmesi için 25 şınav çek. Eğitim Çavuşu: Şınav pozisyonu! Eğitim çavuşu Fitch ile tanıştıktan kısa süre sonra Deniz Piyadelerine katılmakla Büyük hata yaptığımı düşünmeye başladım. Aradan bir kaç gün geçmişti Eğitim çavuşu Fitch Sean’dan Eğitim kampındaki Dolap planlarını yapmasını istemişti fakat Sean’ın yazı yazma becerisi berbattı Eğitim çavuşu:Bu da ne böyle? Sean: Acemi erin dolap planı efendim! Eğitim Çavuşu: İsa, Yusuf ve Meryem adına! Eğitim Çavuşu: Düpedüz köpek pisliği! Sean:Acemi erin çizim yeteneği yok efendim! Eğitim Çavuşu:Ne diye yazıcı oldun o zaman? Eğitim Çavuşu: Yazıcım olacak herifin çizim yapabilmesi gerekmez mi? Sean: Acemi er bilmiyordu efendim! Sean: Acemi er yazı yazacağını sanmıştı efendim! Eğitim Çavuşu: Bilmez tabii! Eğitim Çavuşu: Bilmez, çünkü henüz anlatmadım! Eğitim Çavuşu: Hadi bakalım beyinsiz… Eğitim Çavuşu: Tişört ve koşu ayakkabılarının yerini göster bana! (Bu sırada Çavuş Sean’ın kafasını tokatlıyor) Sean: Efendim, acemi er… Sean: Eğitim çavuşu kafasına vururken düşünemiyor! Eğitim Çavuşu: Enseni okşuyorum diye düşünemiyorsun ha? Eğitim Çavuşu: El bombaları burnunun dibinde patlarken tüfeğini nasıl ateşleyeceksin? Eğitim Çavuşu: Ne bok yemeye geldin ki buraya? Sean: Üniversite yolunda kayboldum efendim! Bundan böyle Sean’ın elleri çavuşu tokatlayacaktı. Fener, bir ay ışığı kalem, bir mürekkep çubuğuydu. Sean’ın Ağzı, bir döl haznesiydi. Yatak odası bir koğuş. Duvar ise bölme. Gömlek, bluzdu. Kravat hala kravat, kemer kemerdi. Ama diğer pek çok şey artık aynı olmayacaktı. Valley Forge AFGANİSTAN DENİZ PİYADE SINIFI ÜSSÜ, 2005 Sean 19 yaşındakayken Afganistan’ın Kabul kentine konuşlandırıldı ve Taburunun Savaş’a Katılmasını bekledi. Sean 2. Taburda Golf adı verilen bir bölüğe katıldı burdaki herkes deliydi ve buradaki herkes kendi çemberlerinde kimselerin onlara zarar veremeyecğini düşündü Sean’da böyle düşünüyordu bu yüzden Golf birliğindeki herkes deliydi Sean’ın taburdaki ilk gününde Sean’ın yanına bir adam yaklaştı Cooper: Hey! Cooper: Yardım edebilir miyim? Sean: Evet, İkinci Müfrezeye atandım. Cooper: İkinci Müfreze mi? Sean:Doğru. Cooper: Nasıl gidiyor ahbap? Sean: Ne olsun dostum. Cooper:İkinci Müfrezeye hoş geldin. Sean: Sağ ol dostum. Cooper: Hey çocuklar! Taze et! Sean: Ne eti? Cooper: Sürpriz! Orospu çocuğu! Cooper:Al bakalım! Sean: Lanet olsun! Evet Sean’a ilk geldiği gün çok pis bir şaka yapılmıştı fakat bu şaka ile Golf Çadırındaki herkes ile bağı artmıştı Sean’a yapılan şaka ise Kızgın demirle Elinin içine USMC armadası eklendiğini sanıyordu Cooper: Damga demirini kızdırmamıştık. Cooper: Yenilere oynadığımız pis bir oyun. Sean: Ne hoş. Cooper: Damga istiyorsan, onu hak etmelisin. Çukur’a hoş geldin. O günden sonra Golf birliğindeki herkes ile kardeş gibiydi 2. Tabur, 7. Deniz Piyadeleri’nin Gözetleme ve Hedef Tespiti (STA) Müfrezesi ile bir İzci Keskin Nişancı olarak görev yaptığı sırada Cooper Adında bir asker Onbaşı idi, ancak Afganistan’daki konuşlanması sırasında geçirdği Psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle Kamp’ın içerisinde etrafa delilercesine ateş etti,Bu olay Cooper’ın rütbesinin indirilmesiyle sonuçlandı. Bu gibi olaylar 2. Tabur’da bir çok kez farklı kişiler tarafınca tekrarlandı 2.Tabur Savaşta psikolojik en ağır yaraları alan taburlardan biriydi. İlk çatışmanın ardından Sean Onbaşı rütbesine terfi etti ve kendisine onun bir kahraman olduğu söylendi ve Sean bu fikrinden rahatsız olmuştu. Afganistanın dağlarında geçen süre neredeyse 1 Yıldı ve O talihsiz gün Yılbaşıydı Valley Forge askeri üstünde sabah vakti herkes Yılbaşıya hazırlık yapıyordu herkes yakınlarından mektuplar alıyordu aynı şekilde Sean’da Ailesinden ve Madison’dan pembe kokulu bir mektup almıştı Madison mektupta Sean’ın sürekli ailesini ziyaret ettiğini ve yeni biriyle tanıştığını söylüyordu. Sean mektubu okurken gerilmeye başlamıştı bile. Madison’ın yeni tanıştığı kişi bir Otel Müdürüydü ve bir erkekti bu olayı Çadırındaki herkes biliyordu ve Herkes Sean’a Sevgilin bir otel müdürüyle düzüşüyor diyerek dalga geçti. Her şeyin şakası bir yanaydı Birlikteki herkes Sean’a Onun fotoğrafını Wall of Shame’e yani sadık olmayan eşler ve sevgililer kısmına koymasını söylemişlerdi. Sean bunu yapmamıştı 1 Saat sonra hemen Gidip telefon hakkını kullandı ve Madison’ı aradı Madison: Alo? Sean: Mad, benim. Madison: Alo? Sean: Merhaba. Madison: Ah, Tanrım! Sean? Madison: Nasılsın? Ben iyiyim Madison: Özledim. Sean: Fena değilim. Ben de özledim. Madison: Anneni gördüm. Madison: Kız kardeşini görmeye gittik. Sean: Onlar nasıl? Madison: Rini. Gayet iyiler. Sean: Bu arada şu adam… Madison: Resimleri aldın mı? Sean: Evet aldım. Çok güzeller. Madison: Beraber çektirdiğimiz resme baktın mı? Sean: Oteldeki adam Kim? Sean:Ne kadar yakınsınız? Madison: Carl mı? Sadece arkadaşız. Sean: Ne kadar yakınsınız? Madison: Sean, onunla sadece arkadaşız. Ve tam o anda Sean telefonu kapattı. Yılbaşı akşamında Sean’a nöbet verilmişti fakat Sean sevgilisinin verdiği bunalımla sarhoş olmak istiyordu Bölüğün tam anlamıyla Eziği olan Siyahi Johnson’a nöbetini devretmişti Zil zurna sarhoş olan Sean noel baba şapkasından bir kilot yapmış ve çadırın içinde delilercesine dans ediyordu. Bu sırada Johnson nöbeti ona kakaladığı için sinirlenmişti. Nöbet masasının yakınında olan Havai fişek deposunun yanında sosis pişirmeye başladı ve Havai fişek deposunu hava uçurdu Herkes kampa baskın olduğunu düşündü ve herkes dışarıya dökülmüştü Bu sırada Johnson Sean’a bakarak gülümsüyordu bunu gören Sean Johnson’a öldüresiye salıdrmıştı. Johnson’ın Ön dişleri ve köpek dişi zarar görmüştü. Ertesi gün Ordu içinde ceza yiyen Sean’ın rütbesi düşürüldü ve zorla sıvı içirilerek ayıltıldı Sivil hayata dönüş (2006) Afganistan’daki sözleşmemin sona ermesinin ardından ABD Deniz Piyadeleri’nden ayrıldıktan sonra, Sean ilk başta sivil hayata uyum sağlamakta zorlandı. Sean’ın Kendi deyimiyle, “birinin bana teçhizatımı bir kamyona atıp bir yere gitmemi söylemediği bir yerde olmak garip”. Sean eve dönmüştü ve bir kaç gün sonra Gecenin bir vakti yanına aldığı viskisyle Dodge’una bindi viskisini yudumlayarak Madison’ın evine kadar geldi ve tüm cesaretini toplayarak kapıyı çaldı Madison kapıyı açtığında karşısında Sean’ı Görünce adeta şoka girmişti ve tekrardan o mükemmel gülümsemesiyle Sean’a gülümsemişti fakat arkasında bir adam vardı Madison arkadaki adama dönerek adama sarıldı ve Adam Sean’a Dönerek Nasıl yardımcı olabilirim diye sordu Sean şokta değildi tepkisizdi çünkü olacakları askerdeyken bile tahmin etmişti Sean üniformasındaki USMC yazan şapkayı evin önüne atıp orayı hızlı bir şekilde terk etti Alkollü olan Sean Dodge’una binip evden uzaklaştı ve Alkolün verdiği rahatlıkla Otobanda Hız yapmaya başlamıştı ve Sean tamamen kendini bırakmıştı ve o kaçınılmaz son Sean’ı buldu Sean saatte 185 Km/h ile bir Hyundai Elentra’ya kafalama girmişti O gece Sean dışındaki tüm herkes ölmüştü. Sean Ölümlü trafik kazasından 6 yıl yemişti. Sean’ın Annesi üzüntüden mahvolmuştu. Fakat Babası Cameron öylesine ketum hastalıklı bir karaktere sahipti ki sanki hiç üzülmemiş aksine mutlu olmuş gibiydi. Hapishane Sean artık Federal Hapishanedeydi işlerin ciddileşen kısmına geldiğinin farkındaydı ve Yaşamak için Hapishanedeki taraflardan birini seçmeliydi Sean Aryan Kardeşliğini seçmişti ve burada ” Neo-Nazizm’i ” benimsemişti 3 Yıl sonra Sean 23 yaşındaydı Aryan kardeşliği örgütünde hızlıca yükselmişti fakat yaşanan bazı şeylerin usulüne göre yapılmadığını fark etmişti Hapishanedeki Aryan Kardeşliği grubu İspanyollar’la (Kahverengiler) ile iş yapıyordu bu ırka ihanetti Sean usulünce Örgütteki kişileri uyarmıştı fakat kimse Sean’ı umursamamıştı daha sonrasında Sean örgüt ile yavaş yavaş bağını koparmaya çalışıyordu taa ki Kardeşlik bunu fark edene kadar. Sean dışarıda tarla işleriyle uğraşmıştı ve yeterince yorgundu şafakta herkes kişisel bakımı için ortak duşlara akın etti burada Sean duş alırken Kardeşliğin İhanetine uğradı Sean’a öldüresiye saldırmışlardı. Sean gözlerini revirde açtı ve o gün bu adamlarla baş edilemeyeceğini aptallık ettiğini anlamıştı. Bu olaylardan sonra Sean Hapishanede adeta bir hayalet olmuştu 3 sene sonra Sean son yıllarını hapishanede bir hayalet olarak geçirmişti ve Sean 26 yaşında hapishaden ayrıldı Doğruca ailesinin yanına gitti Fakat babasının öldüğünü ve bir gün okumak üzere babasının Sean’a bırakmış olduğu notu öğrendi Notta babasının bir nevi varisi olduğunu ve öldükten sonra tüm bu imparatorluğun ona kalacağını öğrenmişti Babasının notunu okuyan Sean hemen babasının İrish Pubına gitti ve karşılaştığı manzarada Sean’ın imparatorluğun başında olan kişinin Amcası olduğunu öğrendi bu durum karşısında deliye dönen Sean İrlandaya gitmek zorunda kaldı İrlandaya gittiğinde IRA’nın Konsey üyeleriyle konuştuğunda aldığı cevap Kendisinin toy olduğunu ve Mizacının aşırı sert olduğunu Bu büyük imparatorluğu kendisinin hapishane Jargonuyla yönetemeyeceğini söylediler. Daha sonrasında Sean Babasının kurduğu imparatorluğu geri almak umuduyla Amerikaya tekrardan döndü ve Burada bir avuç sadık adamıyla Amcasının Irish Pub’ına saldırdı. Saldırıda Sean’ın tüm adamları ölmüştü Fakat Amcasıda yaralanmıştı. Bu durum karşısında amacasıyla yumruk yumruğa dövüşen Sean Tam amcasını öldürecekken Amcasının adamları Sean’a saldırmıştı fakat bu sırada Sean’ı her yerde Takip eden Aryan Kardeşliği Sean’ın Amcasının adamlarına saldırmış ve Kaostan yararlanan Sean Pubdan kaçmıştı IRA Örgütü Her yerde Sean’ı Arıyordu. Sean’ı bulduklarında infaz edeceklerdi Sean tam anlamıyla dibi görmüştü parasızlıktan artık her işi yapacak konuma gelmişti fakat iş bulma konusunda bazı pürüzleri vardı Ruslar,IRA,Aryan kardeşliği Sean’ı öldürmeye can atan Örgütlerdi ve bu örgütler Amerikanın en güçlü İllegal Faaliyet yürüten gruplarıydı bu yüzden kimse Bu örgütleri karşılarına almak istemezdi. Sean bunu bildiği için kendine bir satış düzeneği tasarladı Eski asker arkadaşlarıyla beraber Bulunması zor olan Askeri Teçhizatlar,Zırh,Gaz maskeleri,Çeşitli mermiler 9MM,5-56,7.62,45ACP gibi Teçhizatları Paralı asker şirketlerinden Çalarak veya Ordunun gömülü silahlarının kordinatlarını bularak Deep Web içerisinde bir Satış ağı oluşturdu. Bu sanal ortamdaki Takma İsmi ise ” Cahir’di” . Sean’ın işleri tıkırında gidiyordu Fakat hala çeşitli IRA,Kardeşlik ve Ruslardan saklanıyordu ve bu işleri Düşük profilde icra ediyordu. Sean’ın Deep Web’den tanıştığı ve sürekli kontak Kurduğu biri vardı Takma adı Tech-Guy’dı Tech- Guy, Cahir(Sean) , Cahir nerede yaşıyor, gerçek ismi ne, saat kaçta yatıyor, saat kaçta kalkıyor, günlük rutini dahil olmak üzere her detayı bilmekteydi. Tech-Guy edindiği bilgiler doğrultusunda Cahir(Sean) lakaplı kişiye güvenebileceği kararına varıp, direkt olarak onunla iletişime geçmek için local bir pizzacı çalışan dağıtım elemanı kılığına girdi ve Sean”Cahir” adlı kişiye bir ziyarette bulunmaya karar verdi. Bu ziyareti planladığı gün Sean gece oldukça geç bir saatte yatmıştı, dolayısıyla Sean kapıyı açtığında Alan, Sean’ın ona karşı koyacak kuvvette olmayacağına inanmak istiyordu. Kapıyı açan uyku sersemi Sean, Alan’ın ona taser atması üzerine salonda yerde şokun etkisiyle kıvranıyordu. Alan hızlıca içeri daldı ve hemen kapıyı kapadı. Alan mandalı Sean’ın üstünden söker ve hemen çantasından ip çıkartarak Sean’ı bağlamaya başlar. Tüm bu esnada Sean hala şokun etkisinde olup, tek yaptığı bağıra çağıra küfür etmektir. Aralarında yaklaşık 8 yaş olduğundan ötürü Alan hala tüm bunları yaparken oldukça heyecanlıdır. Sean’ı apar topar bağladıktan sonra Alan 30 saniye kadar nefesini toplar. Daha sonrasında Sean’a doğru eğilir ve sırıtarak takma ismini(Tech Guy) söyler. Takma ismi duyduktan sonra Sean küfür savurmayı bırakır ve yüzünde şaşkın bir ifade oluşur. Alan, Sean’a onu bir süredir izlediğini ve yapacağı iş için tam da aradığı kişi olduğunu söyler. %15 pay alması karşılığında Sean plana dahil olmayı kabul eder. Aradan birkaç ay geçer ve Sean,Tech Guy ile işlerini ilerletir bir süre sonra Sean,Tech Guy’ın Güvenli evine doğru yola çıkar Güvenli evde Tech Guy’ın IRA üzerinden yaptığı planları görür. Planlar yapılmıştı IRA karşı büyük bir soygun düzenlenecekti. Birkaç Gün sonra Sean evdeyken amcasının yakın adamlarından olan McGee Sean’nın evine gelir İlk başta Sean McGee’nin onu öldürmek için geldiğini düşünürek McGee’yi bayıltarak etkisiz hale getirdi. 10 Dakika sonra McGee ayıldı. McGee: Agghhh! Sean: Kapa çeneni seni Orospu Çocuğu! McGee: Tamam, tamam sakin ol. McGee: Buraya seni öldürmek için gelmedim seninle konuşmak için geldim Kardeşim. Sean: Ne istiyorsunuz? McGee: Sen ne olduğunu biliyorsun McGee: Tabikide TechGuy’ı istiyorum amınakoyayım Sean: Sizde onu satacağımı mı düşündünüz ? McGee: Herkesin bir fiyatı vardır Sean. Sean: ‘’McGee’nin Suratına sertçe yumruk atar.’’ McGee: Aagghh!! Sakin ol ve sadece teklifimi dinle Eğer teklifimi kabul edersen Mavi listeden çıkacaksın ama kabul etmezsen eğer ölmeye mahkum kalırsın. Sean: Seni dinliyorum McGee: TechGuy 2-3 senedir sevkiyatlarımızı engellemekte senden istenilen TechGuy’ı öldürüp bir parmağını kesip bize yollaman. TechGuy ve senin yüzünden Meksikadaki adamımız öldürüldü Bunu da telafi etmen gerekiyor Meksika Hattının başına sen geçeceksin Eğer dediklerimizi yapmazsan burada senin evinde ben değil sen ölürsün kardeşim. Sean: TechGuy’ın sizin sevkiyatlarınızı engellediğini bilmiyordum ama bu benim sikimde değil seni orospu çocuğu seni ‘’ Mike’in karnına sertçe tekme atar.’’ McGee: Aggh!! Demek kabul etmiyorsun ne üzücü Madison için yapılacak bir şey kalmadı demek ki ne üzücü Sean: Mad Mad Madison mı ? McGee: ‘’kahkaha atar.’’ Buraya elim boş geleceğimi mi sandın orospu çocuğu seni Sean belinde olan Glock 19 markalı silahını çıkartır ve Ateşlemeye hazır hale getirir. Sean :Orospu Çocuğu seni!!! Sean McGee’yi bacağından vurur. McGee: Arrghhh! Naptın sen orospu çocuğu beni öldürürsen Madison’ı asla kurtaramazsın akıllı ol Geri zekalı herif seni. Sean: Mad’i görmek istiyorum McGee: Sol cebimden telefon al James’i ara Sean telefonu alıp James’i arar ve Mad’i görür. Sean: Sakin ol tatlım kurtarıcam seni sakin ol lütfen! Mad: Sean yardım et lütfen lütfen! James telefonu kapatmıştı Sean: İstediğinizi yapıcam. Karşılığında Madison’ı alıcam ve Mavi listeden Silineceğim. McGee: ‘’kahkaha atar.’’ Öyle olsun bakalım. Sean McGee’yi Çözer. 1 HAFTA SONRA…. Aradan 1 hafta geçmiştir. Sean ile TechGuy Buluşup meksikaya gider ve Meksika’da gelen silah konvoyunu izlemeye başlarlar harekete geçen Sean ile TechGuy konvoya sızıp silahların olduğu tırın römorkuna sızarlar TechGuy silahları incelerken Sean TechGuy’ın kafasına sıkar ve Römorktan iner Camerona TechGuy’ın ölü bedenini gösterir Cameron Sean’a Cameron: Aferin evlat. Sean: Uzatma ve Mad’i bana ver anlaşmanın bana düşen kısmını yapacağım zaten Amca. Cameron: Peki evlat bunu iyi niyet göstergesi olarak yapacağım. Mad gözleri kapalı bir şekilde Sean’a yürü ve Sean’a sarılır Sean: İyi misin ? Mad: İyi değilim Sean Sean: Amca Mad’i evine bırak Mad: Teşşekkür ederim Sean bunu unutmayacağım. Aylar Sonra….. Sean Latin Kings,Sinaola Kartel ile ortak çalışarak İşleri rayına oturtup tecrübelenmiştir. Sean Meksika’da bulunduğu sürede Raymond adında biriyle tanışmıştı Raymond Devils Motorcycle adlı Klübe üyeydi Raymond Sürekli yeni kan aradığından bahsetmişti Latin Kings ile arası iyi olan Raymond Sean ile işleri ortak yürütüyordu işler bittiğinde ise Raymond Sean’ı klübe tanıttı ve Raymond Sean’a sponsor oldu.Bu olaylardan sonra Sean klüpte kendi yerini bulmuştu. (Raymond’un Gözünden Olaylar) Raymond kulüp işlerinin sakinleştiği zaman kulüp üyelerine haber verip yeni kan aramak için Meksika’ya yol aldı.Tabii ki de Meksika’da ziyaret edebileceği biri vardı: “Juan Palomo” o kişiydi.Raymond kardeşi gibi gördüğü Juan’ın yanına gitti ve kulüp için yeni kardeş aradığından bahsetti.Raymond , Juan’dan kabiliyetli ve güvenilir birini istediğini belirtti.Juan’da bu isteği geri çevirmedi ve kabul etti.Juan Sinaloa Cartel’in uyuşturucu işini Avrupaya taşımak için birlikte çalıştığı IRA içinde güvendiği biri olduğunu Raymond’a söyledi.Raymond , Juan’a karşı sonsuz güvene sahip olduğu için sorgulamadan bahsettiği adamnın bilgilerini aldı.Bu adam “Sean O’Brien” idi.Raymond Sean’in Meksika’da olduğunu öğrendiği zaman yanına gitti ve Sean’i belirli testlere tabi tuttu.[Raymond Sean’in karekterini zorlamak için ve Juan’ın işini kolaylaştırmak için belirli gruplara saldırdılar.Bu olaydan sonra Sean Raymond’a “Killerman” diye hitap etmeye başladı.]Raymond için Sean istediği kabiliyetlere sahipti , aradığı adam oydu.Sean İrlanda’da iken gelen para akışını kontrol edip bu parayı aklamak ile uğraşıyordu.Raymond kulübün ekonomisiyle ilgilenilmesinin gerektiği bildiği için Sean’i yanına alıp Portsmouth’a götürmüştür.Bu süreç içinde Sean’in sponsoru olduğunu kulübe belirtip “prospect” yeleğini Sean’e takdim etmiştir.Bu süre içinde Sean ile bir çok olay içerisinde bulunup kulübün yararına çalışmışlardır.[Kafenin hafif makinalı silahlar ile taranması]Sean “member” yamasını hak kazandığı zaman belli bir süre daha Portsmouth’da işlere devam etmişlerdir.Raymond kulüp için yeni gelir kaynakları oluşturmak istediği için bundan dolayı Sean’i yanına alarak tanıştıkları yere yani Meksika’ya giderler.Meksika’da bulundukları süre boyunca Raymond bir çok kişi ile iletişime geçmiştir[Latin Kİngs & Sinaloa Cartel] ve Sean ile beraber bir çok toplantıya katılmışlardır.Meksikada yaptıklarının yeterli olduğunu düşünmüşlerdir ve batıya yönelmişlerdir.Bu süreçte “Octopus” adlı gemi ile İrlanda’ya geçmişlerdir ve orada belirli gruplarla[IRA] ve insanlar [Fyodor,Abigael] ile iletişime geçmişlerdir.[Fyodor,Abigael]